ÇANKIRI KARATEKİN
ÜNİVERSİTESİ
Çankırı Karatekin Üniversitesi (ÇAKÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Erasmus+ KA107 Ders Verme Hareketliliği kapsamında, Cibuti Üniversitesine gerçekleştirmiş olduğu ziyarette, tuz ve gıda başta olmak üzere iki üniversite arasında yapılabilecek bilimsel faaliyetler hakkında istişarelerde bulundu. Ziyaretinde Ercoşkun ayrıca, üniversitenin yanı sıra Türkiye`nin bölgedeki etkinlik gösterdiği yerlerle de temasa geçerek iki ülke arasında son yıllarda giderek gelişen bazı önemli iş birlikleri hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Doktora eğitimini, ÇAKÜ`de Hüdayi Ercoşkun`un co-danışmanlığında sürdüren ve tez konusu kapsamında "Cibuti Tuzları"nı araştıran Aboubakar Ibrahim Mohamed de ziyaretinde Ercoşkuna eşlik etti. Araştırma için gerekli olan ilk tuz numunelerini, deniz seviyesinden 154 metre aşağıdaki konumuyla Afrika kıtasının en alçak, dünyanın ise Lut Gölü`nden sonraki ikinci en alçak noktası olarak bilinen Assal Gölü`nden toplayan Ercoşkun ve Mohamed, Çin başta olmak üzere bölgede farklı ülkelerden faaliyet gösteren dış yatırımcıların yapmış olduğu yatırımları da yerinde görme fırsatı buldular.
Cibuti Rektörü Dr. Djama Mohamed Hassan ile yapmış olduğu görüşmede ise Ercoşkun, yapılan araştırmanın sonucunda topraklarının çok büyük bir bölümü tuzla kaplı olan Cibuti`nin tuzları içerisinde çok daha önemli elementlerin de olabileceğini vurguladı. Volkanik bir coğrafi yapının olmasının yanı sıra büyük şirketlerin bölgedeki faaliyetlerinin de normal bir tuz üretiminden hem çok daha fazla olması hem de çok daha farklı metodlarla yapılıyor olmasının da bu şüpheyi güçlendirdiğini ifade eden Ercoşkun, daha önce Türkiye`den ve dünyanın pek çok yerinden birçok tuz numunesi aldığını, birçoğunun üretim aşamasına da yakından veya dolaylı olarak şahit olduğunu, fakat ilk defa bu kadar büyük ve farklı bir yatırıma şahit olduğunu belirtti. Ulaşım şartları ve getirisi açısından bakıldığında, böylesine büyük bir yatırımın muhakkak başka bir kaynak için yapılıyor olması gerektiğini dile getiren Ercoşkun, bölgedeki şirketleri ve neler ürettiklerini de araştırınca ne kadar haklı olduklarını bir kez daha anladıklarını belirterek çalışmanın tüm bu sebeplerden dolayı Cibuti Üniversitesi tarafından da muhakkak desteklenmesi gerektiğini Rektör Hassan`a iletti. Rektör Hassan`a Türkiye`de en fazla Cibutili öğrencinin Çankırı`da olduğunu da hatırlatan Ercoşkun, Cibuti ile Çankırı`nın tek ortak noktasının öğrenci hareketliliği olmadığını, aynı zamanda bir tuz şehri olan Çankırı`nın ve tuz ülkesi olan Cibuti`nin, coğrafi şartlar açısından da benzer yanları olduğunu ifade ederek "Cibuti tuzları üzerine doktora öğrencimiz Aboubakar Ibrahim Mohamed ile yapmış olduğumuz bu önemli çalışmanın sonucunda, inşallah Cibuti ve Çankırı arasında var olan bu güçlü bağlara önemli bir katkı daha sağlamış olacağız." dedi.
Cibuti ziyaretinde, Türkiye Maarif Vakfı okulunda görev yapan Cibutili eğitmenlere sağlıklı beslenme üzerine bir konferans da veren Ercoşkun, İngilizce olarak gerçekleştirmiş olduğu konferansta, özellikle Afrika ülkelerinde yetersiz beslenmeden kaynaklı gözlemlenen bazı problemler ve alınabilecek tedbirler üzerinde durdu.
Akademik temaslarının yanı sıra Türkiye`nin bölgede her geçen gün artarak devam eden faaliyetleriyle ilgili bilgi almak adına da birtakım ziyaretler gerçekleştiren Ercoşkun, ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti Cibuti Büyükelçiliği`ni ziyaret ederek Büyükelçimiz Sayın Cenk Uraz ve elçilik personeliyle bir araya geldi. Çankırı`nın Cibutililer için oldukça önemli bir şehir olduğunu belirten Büyükelçi Uraz, Çankırı ve ÇAKÜ`nün, Cibutililerin Türkiye’de en iyi bildiği yerlerden olduğu ifade ederek Cibuti ve Çankırı arasında kurulan bu eğitim köprüsünün diğer alanlarda kurulmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
Cibuti ziyaretinde Ercoşkun, DSİ tarafından Cibuti`de inşa edilen "Ambouli Dostluk Barajı"nı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından inşa edilen "2. Abdülhamid Han Camii"ni de ziyaret etti.